İbn-i
kemal'in "tevarih-i âl-i osman" isimli eserinin yedinci cildi ile
tursun beğ'in "tarih-i ebu'l-feth" adlı kitabında bu şekilde
anlatılan hadise, bizanslı yazar dukas'ın da eserine konu olmuş ve
anlatılmıştır.
1452 tarihinde rumeli hisarı
tamamlanmıştı. Edirne'ye hareket eden fatih sultan mehmet, askerlere de izin
vermişti. Aylardır çalışmaktan yorulmuş olan osmanlı askerleri çevrede
dolaşıyordu. 1452 yılının Ağustos ayında bir grup osmanlı askeri, beşiktaş ile kağıthane
arasındaki kanlıkavak denilen yerde rastladıkları bizanslı çobanlardan koyun
almak istediler. Ancak çobanlar koyunlarını satmadı. Karşılıklı laf atılmasıyla
başlayan sürtüşme, kılıç ve bıçakların çekilmesiyle büyük bir çatışmaya
dönüştü. Olay yerine gelen diğer osmanlı askerleri kavgayı durdurdular, fakat
çatışma haberi İstanbul'a kadar ulaşmıştı. Süvari ve piyade birlikleriyle olay
yerine gelen bizans kuvvetleri, Türkler'e saldırdı. Türklerden bir kısmı şehit
olurken, bir kısmı ise esir alındı.
Bu çatışma üzerine bizans
imparatoru konstantin şehrin kapılarını kapattırdı.
Olaydan pişmanlık duyan bizans
imparatoru geri adım atıp Fatih Sultan Mehmet'in huzuruna bir elçi göndererek
özür dilediyse de bu hadisenin iki devlet arasındaki dostluğu tamamen bozduğunu
öne sürerek bizans'a resmi olarak harp açtığını ilan etti.
Velhasıl-ı kelam Bizanslı
köylülerin milliyetçilik yapıp koyunları satmaması Bizans imparatorluğunun
sonunu getirdi.
Sonuçta Fatih Sultan Mehmet han İstanbul'un fethi için belki de çocukluğundan beri uğraşıyor sonuçta hadis-i şerif var tabi ki 2 tane koyun buna sebep olamaz ama, resmi bir savaş sebebi aramaktaydı. Bu olayı da kendi lehimize kullanmışız.
Kesin bir bilgi diyemeyiz ama
böyle bir rivayet var.